peri kızı ile çoban hikayesi kitabının özeti

PERİ KIZI İLE ÇOBAN HİKAYESİ KİTBININ ÖZETİ
   Çok eski vakitlerde , Oğuz Han zamanında, Türkeli’nde, güzelliği dillere destan   peri kızı yaşarmış. Yeri  dağlarmış. Hemen hemen tüm  erkekler ona aşıkmış.
O ise hiç kimseye dönüp de bir kez  bile bakmazmış.

     Oğuz Han, merak edip, kızı   çağırtmış ve ona yalnız olamayacağını,  devam edenlerin  güzelleşmesi için bir evlilik gerçekleştirmesini ister. Kız da, vaktinde  bir çobanı sevdi­ğini, lakin , onu darılttığı için   gittiğini, bir daha dönmediğini, bu sebeple  gönlünün tamamı ile kapalı olduğunu ona  söyler. Ayrıca, kendisinin eşsiz bir kız olduğunu, eşinin de olamayacağını belirtir. Hakan ise,   bulunmasın lakin  hele biz bir arayalım der. Kız buna razı olur. Kim kendisi ile evlenmek ister ise, onu sihirli bir oyunla sınava çekecektir. Haberler yayılır , yaşlı-genç, güzel-çirkin bir sürü  erkek bir yere toplanır. Peri kızı da oraya  gelir. Silkinir birden kuş olur; silkinir kelebek olur; gül olur, inci olur. Bütün erkekleri  bu hale şaşırırlar. Kimse onun gibi yapamaz. O sırada , bir çoban gelir ve ‘bir de ben şansımı  deneyeyim’ der. Kız silkinir kuş olur, Hakan’ın yanına  konar. Çoban silkinir kafes olur, gidip  kuşu yakalar. Birinci sınavı kazanmıştır. Bu kez  de kuş silkinir, inci olur. Kafes   parçalanır sedef olur. Çoban 2.  sınavı da kazanır. Kız incileri çoğaltır ;  çiçekler açtırır, çoban da sedefleri kelebek yapar; kelebekler çiçeklerin kenarında  uçuşur­lar.. Peri Kızı anlamıştır ki, bu çoban kendisini bırakıp giden  onun eski eşidir… Seninle bir daha beraber  olamam der. Çoban ise,   zamanında sitemlerinle beni yaraladın, al­dım başımı uzak yerlere  gittim. Şimdi bir daha beni yaralama, bağışla … Hakan bu duruma   üzülür ve çobana mutluluk hakkındır, der. Peri Kızı’na dönerek, kızım   artık, bırak bu inadı, bun­dan başka sana koca  olacak kimseyi bulamazsın…Kız onu din­ler. ..Düğün dernek kurulur, davul zurna vurulur..
Çok eski zamanda,
– Oğuz Han Hükümdarmış. –
İşitmiştim Turan’da
Bir peri kızı varmış.
Bu nazlı peri kızı,
Bu güzellik yıldızı,
Her gönülde bir sızı
Bırakarak yaşarmış.
Issız dağlarda gezer,
Yokmuş izinden eser,
Bazen göründüğü yer,
Bir sihirli pınarmış.
Yüzü penbe bir şafak,
Gülse güller açacak…
Yaşarmış Elden uzak,
Dostları çobanlarmış.
Bu kız öyle güzel ki:
Çıldırtır aşkı belki.
O kadar muhayyel ki:
Akıllara zararmış.
Cefa imiş adeti!
Hiç yokmuş merhameti.
Sevmeyen bu afeti,
Sevenden bahtiyarmış.
Vururlurmuş kalbinden,
Bir kere onu gören,
Aşıkları tahminen,
Gür saçları kadar mış.
Gençlerin yüzü solmuş,
Gözleri yaşla dolmuş.
Aşkı bir afet olmuş,
Bütün cihanı sarmış…
Ulu Hakan Oğuz Han,
Bu kızı merak eder,
Görmek ister yakından.
Çağırtır yanına.. Der:
Sevimli kız, güzel kız!
Dağ başlarında yalnız
Yaşıyorsun, bu neden?
Bu güzelliğinle sen
Bir sihirli güneşsin!
Sevimli kız, güzel kız!
Tek yaratmaz, Tanrımız
Kimseyi tabiatte.
Var bir eşin elbette,
Sen de birine eşsin!
Kız, böyle tek yaşamak
Yaraşır mı -hele bak! –
Senin gibi güzele?
Gel, karış artık ‘El’e;
Neslimiz güzelleşsin!
Kız der ki: Ulu Hakan,
Ben de sevdim bir zaman.
Vaktile genç bir çoban
Sevgilimdi, eşimdi;
Yalnızım fakat şimdi.
Dağlarda bahtiyar, şen,
Sevişerek yaşarken
Bir söz onu incitti;
Bana darıldı gitti.
Ne kendi geldi geri;
Ne duyuldu haberi..
İşte o günden beri
Hissizim, kayıtsızım;
Tek yaşayan bir kızım.
Hakan -düşünür biraz-
Der: Bu doğru olamaz!
Senin gibi güzel kız,
Daima böyle yalnız,
Dağ başında yaşar mı?
Kız der ki: Çare var mı?
Ben bir eşsiz güneşim,
Gösterin nerde eşim? ..
Sevenler beni belki,
Şu geniş göklerdeki
Yıldızlardan daha çok,
Fakat istediğim yok.
İnanın buna siz de;
Bulunmaz içinizde


Share:

0 yorum:

Yorum Gönder

AŞAĞIDAKİ YORUM YAPMA BİÇİMİNİ ANONİM YAPIP YORUM YAPABİLİRİSİNİZ.YORUMLARINIZ BİZİM İÇİN ÇOK DEĞERLİDİR.